Koronavirüs (Covid-19) salgını, hayatımızı sosyal boyutundan ticari ve ekonomik boyutuna kadar her anlamda etkiledi. Başta perakende, eğitim, sağlık, ulaşım, turizm, üretim olmak üzere neredeyse bu salgından etkilenmeyen sektör yok diyebiliriz. E-ticaret, lojistik, telekom gibi olumlu etkilerin yaşandığı sektörler olsa da genel ekonomiyi ve sosyal yaşantımızı etkileyen virüsün her geçen gün sektörler ve ekonomi üzerinde kaçınılmaz etkilerini görüyoruz.
Hayatımıza bu dönemde “sosyal mesafe” gibi yepyeni kavramlar da girdi. Kişisel hijyenin virüs ile mücadelede ne kadar önemli olduğunu hepimiz öğrendik ve çevremizdeki herkese de öğretmek veya doğru uyguladıklarından emin olmak için azami gayret gösteriyoruz.
Çünkü bu sefer işler her zamankinden daha zor ne yazık ki.
Birçok şirket evden çalışmaya geçiş yaparak çalışanlarını evlerine göndermiş olsa da sahada faaliyetine devam etmek zorunda olan şirketlerin sayısı hiç de az değil. Sağlık çalışanlarının veya üretim hattında görev yapan mavi yakalı personelin gündelik iş düzenlerine devam ederken aynı zamanda sağlıklarına da kusursuz bir şekilde dikkat edebilmeleri için şirketlerin de en az çalışanları kadar hatta onlardan daha fazla önlemler alması gerekli.
Doğru bir bilinç ve farkındalık yaratmak bu mücadelede en az bilgi akışının doğru işlemesi kadar önemli. Sahada görev yapmakta olan çalışanları ile iletişimi koparmak istemeyen firmalar bu dönemde çeşitli iç iletişim uygulamalarını kullanamaya başladılar. Ya da zaten kullandıkları uygulamalara daha çok içerik katarak çalışanlarına ulaşmaya çalışıyorlar.
Peki bu tip bir iletişimin mümkün olamadığı durumlarda firmalar çalışanları ile, özellikle mavi yakalı personel ile nasıl iletişim kuracaklar?
İşte bu noktada dijital yayıncılık çözümleri sağladığı avantajlar ile karşımıza çıkıyor. Üretim hattında, yemekhane vb. ortak alanlarda çalışanlarımızla iletişime geçebilmek, onlara özellikle bu dönemde doğru ve eğitici bilgileri aktarabilmek son derece önemli. Kişisel hijyen kurallarına uymanın “unutmak” gibi bir riskini alamayacağımız bu günlerde sürekli farkındalık yaratarak bir alışkanlık yaratmak ancak doğru mesajı doğru noktalarda çalışanlar ile buluşturmakla mümkün.
Gündemin de hızlı değiştiği günümüzde sahaya hızlı ve doğru bilgi akışı da kritik. Pixage gibi dijital yayıncılık çözümlerinin kurumlara sağladığı birçok avantaj ve esneklik sayesinde “evden çalışmak zorunda” olan bir kurumsal iletişim yöneticisi “sahada çalışmak zorunda” olan bir mavi yakalı çalışana ulaşabiliyor. Bunu da saniyeler içinde gerçekleştirerek tüm uç noktalara kurum mesajını ulaştırabiliyor. Bu sayede sahada çalışanların kurumsal bağlılığını pekiştirmek ve aidiyet duygusunu arttırmak da mümkün.
Dijital yayıncılığın, özellikle içinde bulunduğumuz pandemi döneminde önemini çok daha fazla hissedeceğimiz bir başka sektör de sağlık sektörü olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle hastanelere acil olarak gelen hastaların doğru bir yönlendirme ile almaları gereken hizmete ulaştırmak için dijital yayıncılık çözümleri kurumlara büyük kolaylık sağlıyor. Aynı zamanda yine doğru bilgileri sunarak bilgi düzeyini arttırmak ve bilinçli bir topluma katkı sağlamak da bu sayede mümkün.
En başta hayatımıza yeni giren kavramlardan bahsetmiştik. Pandemi döneminde öğrendiğimiz bir diğer kavram da “yeni normal”. Bundan sonraki hayatımız öncekine pek benzeyecekmiş gibi gözükmüyor. Her alanda “yeni normale” alışmamız ve gereklerini yerine getirmemiz gerekecek. Dijital yayıncılık sadece içinde bulunduğumuz dönemde değil bundan sonraki normalleşme sürecinde de önemli bir rol alacak. Toplum ve çalışan bilincinin doğru bir şekilde yönlendirilmeye devam edilmesi için her alanda dijital yayıncılık çözümlerinden yararlanmaya devam edeceğimiz çok açık.