Workplace is a digital workspace and intranet solution centered around enhancing the effective use of technology in the workplace. It focuses on employee collaboration, communication, innovation, mobility, and cloud computing.
With RPA - Robotic Process Automation, you can reduce your operational burdens and increase your business efficiency in your digital transformation process.
Highlight
Pixage is a digital publishing application that enables the centralized management of all screens and broadcasting streams from a single platform.
With Low Code, any desired application can be easily created without the need for a software background or coding.
Pixage
Pixage
Pixage is a digital publishing application that enables the centralized management of all screens and broadcasting streams from a single platform.

For more detailed information about our Pixage services, you can visit our Pixage page!
View in Detail
Future vehicle technologies in the digitizing automotive industry.
The rise and future of digital financial services.
New trends in the durable goods sector in the age of digital transformation.
Digital transformation in the energy sector and future energy technologies.
Digitized education: Tomorrow's technologies.
Digital transformation in the public sector and citizen-centered services.
Digitalization in the retail sector and future shopping trends.
Digital health: The rise of technology in healthcare services.
Digital insurance: Innovations shaping the future of the insurance sector.
Digital transformation in the telecommunications sector and the connected world.
Digital tourism: Future travel technologies and trends.
Avrupa'nın Teknolojik Geleceğinde Türkiye KoçSistem ve Arçelik İle Birlikte Rol Oynayacak
20.06.2011
Avrupa’nın gelecekte rekabetçiliğini artırmayı hedefleyen “Geleceğin İnterneti Kamu-Özel Sektör Ortaklığı”, kısa adıyla “Future Internet PPP” AB girişimi kapsamında yürütülen 8 projeden biri olan lojistik sektörüne yönelik “FInest” projesinde Türkiye’den sadece KoçSistem ve Arçelik de yer alıyor.

Future Internet PPP başlığında açılan projelerden Türkiye’nin yer aldığı tek proje olan FInest’in ilk genel değerlendirme toplantısı İstanbul’da düzenlendi. Toplantıda konuşma yapan Koç Bilgi Grubu Genel Müdürü Mehmet Nalbantoğlu, Avrupa’nın yaşlanan nüfus ve rekabet sorununu aşmak için interneti daha iyi kullanmak üzere 600 milyon avroluk Future İnternet Public Private Partnership bütçesi oluşturulduğunu belirtti.

Nalbantoğlu: “10 yıl sonrasının teknolojik altyapısının tasarlanma sürecinde rol almış oluyoruz.”

Nalbantoğlu, Türkiye’den KoçSistem ve Arçelik’in, bu fon kapsamında yer alan ve AB’nin geleceğine yön verecek 8 projeden biri olan FInest’te iş ortağı olduğunu ifade ederek, “Böyle bir projede teknik kabiliyetlerimizle beraber yer aldığımızda, bundan 10 yıl sonrasının teknolojik altyapısının tasarlanma sürecinde de rol almış oluyoruz” dedi.

Bir firma ya da ülkenin uluslararası alanda başarı öyküleri yaratması için mutlaka büyük bir şeyi keşfetmesi ya da yeni baştan bir Facebook’u tasarlaması gerekmediğini vurgulayan Nalbantoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda internetle beraber bütün hayat biçimimiz, şirketlerin iş yapış şekli, kamunun verdiği hizmetlerin doğası değişmeye başladı. Bunun arkasında da genişbant internet ile bulut bilgi işlem hizmetleri yer alıyor. Doğuya ve batıya 3’er bin kilometre gittiğinizde, KoçSistem’in bu konuda uzmanlaşmış ve birikimi olan nadir şirketlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Biz inanıyoruz ki, internetin getirdiği yeni iş modellerini hizmet modeliyle sunarak, aslında ülkemize yeni bir değer yaratabiliriz. Bütün AB’nin lojistik altyapısını taşıyan bulut bilgi işlem hizmetlerini vermek dev bir proje. Bunun gibi aslında birçok projenin tohumlarını atıyoruz biz. Bulut bilgi işlem hizmetlerini AB ve yakın coğrafyamızda sağlayan nadir ülkelerden biri olabiliriz. Zaten yatırımlarımızı bu doğrultuda yapıyoruz. Bu projeyi de bu yolculukta çok büyük bir değer olarak görüyoruz.”

Projede KoçSistem’in sistem mimarisi ve teknoloji altyapısının tasarlanmasına yönelik doğrudan rol oynadığına dikkat çeken Nalbantoğlu, lojistik sektörünün Türkiye için büyük önem taşıdığını vurguladı. Nalbantoğlu, projenin kaynağından varacağı noktaya kadar bir ürünün en ekonomik şekilde nasıl ulaştırılacağı konusuna odaklanıldığını belirterek, bu projede sağlanacak başarı ile Türkiye lojistik sektörünün dünyayla entegre hale geleceğini söyledi.

Mr. Franklin: “Projenin İlk Aşaması İçin AB’den 5 Milyon Avroluk Fon Sağlandı.”

FInest Proje Koordinatörü, taşımacılık ve lojistik şirketi Kuhne Nagel’in Ürün ve Servislerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı J. Rod Franklin de projenin, tedarik zinciri yönetimini kolaylaştırmayı amaçladığını belirterek, mevcut sistemlerin yüksek maliyet ve dinamizm eksikliği gibi sorunları bulunduğunu kaydetti.

Franklin, şu bilgileri paylaştı: “Proje 1 Nisan 2011’de başladı, iki yıl sürecek. Bu ilk aşamada sistem gereksinimlerini tanımlamaya çalışıyoruz. Sonrasında üç yıllık bir proje ile tasarlanan sistemlerin fiziksel olarak geliştirilmesi sağlanacak. Projenin ilk aşaması için AB komisyonunca beş milyon avroluk bir fon sağlandı. Proje sonucunda beklenen somut sonuç, ticari kullanıma uygun internet ve bulut bilişim temelli bir lojistik sistemi oluşturulması… İkinci aşamada sistemin kabiliyetlerini göstermek istiyoruz. Sonuçta da birilerinin ‘bu teknolojiyi ticarileştireceğiz’ demesini bekliyoruz.”

Proje sonucunda oluşturulacak sistemin uluslararası tedarik zinciri yönetimini kolaylaştıracağını, özellikle küçük oyuncuların da sisteme dahil edilmesiyle yeni imkanlar yaratacağını ifade eden Franklin, maliyetlerin azalmasının da son kullanıcıların yararına olacağını söyledi.

Lojistik sektörünün, uluslararası işlerin önemli bir bileşeni olduğuna dikkati çeken Franklin, “Ülkelerin GSYH’sının yüzde 7-14’ü arasında bir bölümünü lojistik operasyonlarının oluşturduğu hesaplanıyor. Bu yeni teknoloji ile herkesin fayda sağlamasına imkan tanıyacağız. Sera etkisi yaratan emisyonların azaltılmasıyla sadece işimize değil dünyaya da hizmette bulunmuş olacağız” diye konuştu.

İkinci Aşamada Ticari Olarak Kullanılabilir Altyapılar Oluşturulacak.

Toplam 600 milyon avroluk bütçeye sahip FI PPP programı kapsamında 8 projeye ilk aşamada toplam 40 milyon avro kaynak aktarıldı. Taşıma ve lojistik sektörünün verimliliğine yönelik projenin önemi, hem sektörün ülke ekonomilerinde ciddi payı olması hem de karbon emisyonlarına doğrudan katkısından kaynaklanıyor. AB genelinde karbon emisyonlarının, yüzde 25’i doğrudan ya da dolaylı olarak bu sektörün faaliyetlerinden kaynaklanıyor.

Projede koordinatör firma olarak Kuhne Nagel, KoçSistem ve Arçelik ile birlikte SAP Research, IBM Labs, University Duisburg Essen, Marintek, AirFrance-KLM Cargo, Port Alesund, Tyrholm&Farstad, NCL Shipping yer alıyor.